Gittim seninle yoklar ötesine yalvarırım bana yok deme !!

Umman gibidir senin sevgin akıt gönlüme bir damla
Öyle nakşetmişsin göğe maviyi , yere yeşili nasıl da
Derman sende ,takât kalmadı beni bana sakın bırakma
Mahçup ve mahzun geldim karşına , beni sana bağışla

Cuma kutlamaları dörtlüklerimden   30.12.2010

Hilal Doğan

Yılbaşı

Yılbaşı geldi yine kesiliyor hindiler
Yahudilerden geçivermiş bu adetler
Nasıl severek hemen kabullenmişler
Bizim değil desekte inkar etmişler

Nasıl müslümansın ,niçin karşı çıkmıyorsun ?
Amerikalı yobaz ne der diyemi korkuyorsun?
Moda diye heybeleri zevkle boynuna takıyorsun
Anlamadım kendini hangi milletten sayıyorsun

Ana , baba , evlat ve malın dünyada kalacak
Zannetme ki seninle kabirden ötede varacak
Yılbaşını kutlarsan , yarın ahiretde sorulacak
Bilmezmisin o anda maalesef dilin tutulacak

Kabre varmadan önce uyan ve kendine  gel
Sana kur'an_ı kerim'den başkası inan ki el
Sen kafirlere uyma bırak sakın baglama  bel
Kafir yalancıdır bırak yılbaşını Allah'a Yönel !

Hilal Doğan

Çalış Ahirete

Geçti ömrüm nedense beyhude
Anladım dünya geçer behediye
Adın yoksa  girmez işim düzene
Çalış Ahirete , Çalış ahirete ...


Baksan bir kerede kendine
Gör güzelikleri dön Rabbine
Huzur dolması için kabrine
Çalış Ahirete , Çalış ahirete ...


Ay , yıldız ve güneş kurulu bir düzende
Bunları sen inkar etsende , etmesende
İnanma sakın alem fani aşkların peşinde
Çalış Ahirete , Çalış ahirete ...


Hilal Doğan

Ölümle nişanı yaptım Düğünümü Bekliyorum

Şöyle bir bak gök yüzüne
Bir demet umut inecek mavimsi ,
Bir damla sevinç yağacak birazdan
Islan o yağmurda
Sırılsıklam olana kadar ıslan

Yeşilimsi ağaçlar gözdeki feri açacaklar
Sıcacık bir güneş, donan duyguları ısıtacak

Durma koş sevgiye/sevgiliye
Aç yüreğini doldur ümit ile
Bak nasılda gülümsüyor deniz
Hoş geldin diyor adeta bize
Yıldızlardan taç yaptım alsana
Papatyalar ile süsledim rüyalarıda
Kapatma gözlerini bu güzelliğe
Acılara inat mutlu ol hayatda

Mutluluğun tadını çıkmaz ,acılar yaşanmasa
İyilerin kıymeti bilinmez kötüler olmasa 
O zaman susma sen de söyle

Şimdi susma , söyle
Daha yüksek sesle
Tüm kalbinle en yüksek şekilde
Haydi söyle

SENi SEViYORUM

Allah için Seviyorum de !

Geç kalmış olma sakın
Haykır sevdiğini
Duymayan kalmasın

Öyleki

Sevginden alp daglarındaki buzlar dahi erisin

Uzat elini
Bak ben verdim sana kalbimi
Bir kuş yollamıştım hani
Barış çubuğu vardı ağzında
Huzur taşıyordu kanatlarında
Serecekti önüne güzellikleri
Ağlama zamanı değil şimdi
Sus ! Sakın ağlama
Akıtma şimdi onları
Fani sevda için değmez
Baki aşklara sakla
Allah için akıtmaya hazırla o yaşları
Ahiretde lazım olacak nasılsa

Bak zalimlere
Zulmediyorlar edepsizce
And içmişler yok etmeye


Susturmak  için saldırmışlar
Bombaları yağdırmışlar
Sen haklılık  peşinde koşarken
Onlar Hakkı bebeklerin alnına kazımışlar
Kin ve nefretlerini kusmuşlar

Dur nereye gidiyorsun
Bak sokakta aç yatanı görmüyormusun
Sapanlarıyla tanklara karşı durmuş
Ölümle nişanı yapmış düğününü bekliyormuş
Bekleyin benide
Geliyorum
Benide geliyorum beni de alın
Kiyametin kopmasına ramak kalmış zaten
Burda boynu bükük bırakmayın

Kevser ırmağından bir bardak şarap sunar melek
Kafir sanıyor ölünce din bitecek
Mümin biliyor şehitler ölmeyecek
Bende ölümle nişanımı yaptım
Düğün günümü bekliyorum ..



Hilal Doğan

Umudum , çarem ve hasretim ol Ey güzel Dost ...!

Umutsuzluk , dibine çivi çakılmış bir ağaç misali

Çaresizlik , gökteki yıldızlardan toplamak sanki

Hasretlik , avucuma konmuş kömürün ateşi gibi

Teslim oldum ey Dost sana, tut bırakma ellerimi


Cuma kutlamaları dörtlüklerimden 24 . 12 . 2010

Hilal Doğan

Beş Yapraklı Yonca

Bu gün kalbim öyle burulduki , yıllar evvel kurudu sandığım gözyaşlarım , küllenmiş acılarım yeniden alev aldı.

Meğer sadece uzaktaki atan yüreğim beni ben yapan diğer yarım mutlu olduğunu bildiğim için rahatmışım.

Bu gün bir kez daha galeyana geldi içimdeki volkan ,
bir kez daha şimşekler çaktı ve bir kez daha canım çook feci acıdı ...

Yanında olmak , acılarını almak istedim ama ellerim uzanamadı , sana dokunmak başını dizlerimde okşayarak seni ne kadar çok sevdiğimi kulağına fısıldamak istedim .

Sen yaşama kaynağım , beş yapraklı yoncam  , özlemim , gülme nedenim ...

SENİ ÇOK SEVİYORUM

Ey ! Kalem ; dokunduğum vakit Aşk'ı dokumazsam düş elimden ..!

Hasta kalbimin iniltisini duymazmısın hiç yâr
Sağnak sağnak gözyaşlarım sel olup sana akar
Ulaşmaya engelmi yoksa şu yolu dikenli dağlar
Aşkınla sarhoş gönlüm gelişinle olsun bahtiyar


Cuma kutlamaları dörtlüklerimden 06.12.2010


Hilal Doğan

Seni Aşksız bırakmam

Seninle  tattım ben her mutluluğu
Bırakıp gidersen bilki yaşayamam
Ömrüm var oluşunla bulur anlam
Gülü susuz seni aşksız bırakmam

Üşüdüm diyorsan güneş olurum
Yanarım sevginle ateş olurum
Dolarım havaya nefes olurum
Gülü susuz seni aşksız bırakmam


Gönlündeki tüm derdi alır atarım
Ümit pınarlarından cosar akarım
Kış göstermem sana hep baharım
Gülü susuz seni aşksız bırakmam


Hilal Doğan

Unutkanlığa sebeb

Allah'ın her işinde var mutlaka hayır
Yalan ve gercekleri birbirinden ayır
Her şerde gizlenmiş bekler bir hayr
Hakikate  gönül penceresinden bakılır


Sabır imanın kuvvetlenmesinde bir ilaçtır
Şeytan harama mayl etmen için zorlayandır
Nefsine yenik düşenler ne yazık ziyandadır
Harama nazar kılana unutkanlık kapısı açılır


Unutkanlıktan halas için bıraklamalısın
Gözlerini zina yapmaktan korumalısın
Mezar taşlarını kesinlikle okumamalısın
Ehline,evladına hiç beddua okumamalısın


Unutkanlığa sebebtir günahta ısrarı olmak
Alimlere dil uzatmak ve yalan konuşmak
Güneş doğarken ve batarken uyuya dalmak
Zalimleri,ahlaksızları takdir ve tebrik etmek


Unutkanlığa sebetir cimri ve hasis olmak
Abdesthaneye sağ ayağıyla girip , çıkmak
Cünüp halde gezmek ,  yemek vede icmek
Ekmeği ateşe atıp,sıla_i rahimi terk etmek


Unutkanlığa sebebtir diş ile tırnak kesmek
Muhtaç olmadığı halde insanlardan dilenmek
İhtiyaç durumundaki kişilere yardım etmemek
Ana ve babadan Dua yerine bedduaya edinmek


Hilal Doğan

Ya Resulallah

Sabır ekildi yıkık düşlere şükür ile yuvalarda
Dualar edildi umut dolu aminlerle ulu mevlaya
Avaz avaz ağıtlar yakıldı iki cihan serverine
Gelir diye beklenen sendin gönlümüzün Sulatanı


Kara bulutlar dağılsın acılı yürekler sevinsin
Başak misali eğilen başlara müjdeler verilsin
Sert bir kışın arkasından gelen bahar gibisin
Gül diye sendin kokladığımız güllerin efendisi


Asırlardır buruk kalbimizin sesi duyulmaz olmuş
Karabasan var sanki gönüllere ağırlığını koymuş
Şeytan ve nefis kukla eylemiş ümmet mahvolmuş
Darda olana meded umulan sendin Ya! Resulallah


Hilal Doğan

Muhammed ümmetiyiz iftihar etmeliyiz

Muhammed dünyaya gelince
Putlar yere serildi o gece
Hıristiyanlar şaştıi bu işe
Muhammed ümmetiyiz iftihar etmeliyiz


Muhammed'e olsun canlar feda
Kafirler etselerde mü'minlere cefa
Ümmete yapılan eza değil olur ancak sefa
Muhammed ümmetiyiz iftihar etmeliyiz


İslamda yoktur asla olamaz nifak
Sabredenleri cennetine koyuyor Hakk
Kalplerimiz birdir gönlümüz ise Pak
Muhammed ümmetiyiz iftihar etmeliyiz


Hilal Doğan

DÜŞÜN

Nerden geldin?..Nereye gidiyorsun?..
Unutma!.. Her yaptığıdan sorumlusun


Karıncadan ibret al,yazın yatma çalış
Tenbelliği bırak!...Azimli olmaya alış


iradeni kullan karlı çıkacaksın
Şeytana uyduğun her an ziyandasın


Zararlı olan haramsa bu sıhhetin için
Onlarla savaşmak senin birinci görevin


Bırak gıybet etmeyi , günah ve çok ayıp
Devam edersen eğer olur büyük kayıp


Sevap defterinde ne varsa silinir
Sorma ahiretde benim halim nicedir


Ruhunun huzurlu olmasını istiyorsan eğer
Bir lokma bile haram sokma midene yeter


Hilal sende göçeceksin dünyadan bir gün
İşte o gün gelmeden , herşeyi iyi Düşün !!


Hilal Doğan

Gökkuşağı

Ufuktaki gökkuşağına doğru , yakından görebilmek için nefes almadan hızlı hızlı koşuyordu .
Sanki cennetin giriş kapısıydı onun için , bir an evvel ulaşmaktı tek düşüncesi .
Yolda giderken bi taraftan içindeki tarifsiz mutluluğu düşünüyor , hatda ona büyülenmişcesine şiirler eşliğinde hayranlığını anlatıyordu.
Hayatını renklendirecekti gökkuşağı , ilham meleğini bulmuştu artık ve ona her geçen dakika daha yaklaşıyordu .
Bir anda hayatına renk katan hülyalarını süsleyen kişiye ulaşmak onu daha yakından bakmak istedi .Daha yaklaştığında gözlerini kamaştıran gökkuşağı
yavaş yavaş şekil değiştirir oluverdi .
Yorgun yüreğinde besleyip büyüttüğü umutlar ona yaklaştıkça gördüğü düşten uyanmaya başladı .
Lambadaki ışıktan körleşmiş gibi silkelendi , nerdeyim ben diye bi etrafına bakındı.
Beklediği bu değildi , şaşkındı , yere yığılmamak için zor duruyordu.
Gökkuşağı kaybolmuş gözlerini kamaştıran sadece bir lambadan sızan ışıkmış meğer ...
Arkasına bile bakmadan tekrar cennetin kapısını bulmak umuduyla düştü yola.
Ve bir ses ile sarsıldı , başını kaldırıp baktığında sabah kendisini uyandıran alarmın zilini kapattı ve rüyaymış dedi.
Uyandığında etkisinden kurtalamadığı bu rüyayı yakın bir dostuna anlattı , yorumlamasını istediğinde ona " o lambanın altında gömülü bir hazine vardı ama sen toprak üstündeki güzelliklere kapılıp gerçek değeri yüksek bu hazineyi göremedin ve kaybettin " demesiydi.

Bir kuru çalı kadar olamadım

Bir kuru çalı kadar olmadım ya Rabbim
Her saniye seni zikreden çalıdan utandım
Ne kadar nankörmüşüm diye hülyalara daldım
Af et yarabb sana layık bir kul olamadım


Seyrederken muhteşem gökyüzünü kalbim titredi
Senin yüceliğin karşısında yine eridi tükendi
Baki olan cennetini hangi yürek hayal edebilirki
Cehenneminin azabı ise bilenleri inim inim inletti


Senin aşkınla yanar kavrulur bu ciğerim
Karşına çıkmaya utanır günahkar biriyim
Mağfiretine sığınır aciz kalmış bedenim
Mevlam ver aşkını ver diye devamlı inlerim


Resulümü görmek arzusuyla yanar  diyemem
Utanırım günahlarımdan görmeyi isteyemem
Sabah akşam yanar , yakarır hasretiyle ağlarım
Bir kuru çalı kadar dahi zikir eder olamadım


Hilal Doğan

Ey Sevgili !

Ey yüreğimdeki sen 
Evet sen ey AŞK !
Sana sesleniyorum
Bildin mi hiç beni 
Her gece sessizce sana olan sevdamı haykırdım
Duydun mu ?
Ey sevgili duydunmu beni ?
Seni seviyor bu yüreğim ...

Sana aşkımı nasıl anlatsam 
Bu sevdamı nasıl haykırsam bilmiyorum ki?
Ey ! Yüreğimdeki sen 
Beni bana bırakma
Olamam ki ben sensiz
Senin aşkın olmadan yaşayamam ki 
Muhtacım senin aşkına 
Bırakma beni bana ...

Sen ki benim sevgimi
Yüreğimdeki yerini iyi bilirsin
Sana nasıl aşık olduğumu
Aşkından kimi zaman nasıl çılgına döndüğümü
En iyi bilensin
Yüreğimdekini hissettiğini
Ve yanımda olduğunu bilirim ...


Her baktığım yerde seni görüyorum
Sana her geçen gün daha çok aşık oluyorum
Ey! yüreğimdeki Sevda
Dinle beni 
Benim gözüm çok kara 
Herşeyi yaparım ben bu sevda uğruna ...

Hasretin bazen dayanılmaz sancı veriyor kalbime 
Yüreğim sıkışıp  
Gözlerim kararıyor
Sana sarılmak istiyorum 
Doyasıya kucaklamak geliyor içimden  ...


Gel diye seslenince bana
Koşarak gelirim hep
Sana karşı koyamam hiç
Gözlerime bak Ey ! Sevgili 
Orda sen duruyorsun
Seni zikrediyor her an yüreğim

Bazen beni öyle mutlu ediyorsunki
Aşkından çılgına dönüyorum 
Ey Sevgili
Yüreğim yanar kavrulur
İçimde bir üşüme olur ve titrerim
Bütün vücudumun her zerresinde seni hissederim
Aşkınla yanar aşkınla inlerim Ey Sevgili ...

Bazen canımı çok yakarsın
Ben seni o kadar cok sevdiğim için
O acıyı şerbet der içerim 
Sevdandan başım döner
Sarhoş olmuş gezerim avare 
Sana olan aşkımı haykırırım
Beni dinleyen tüm gönüllere Ey Sevgili ...


Senden bahsederken
Sana yeniden yeniden aşık oluyorum
Sanki yüreğim
Kuş olup  uçaçakmış gibi
Uçup senin yanına konacakmış gibi 
Ey Sevgili 
Sana olan aşkımı anlatmak yetmezki ...


Sen ki beni yaratansın
Sen ki bu canı bana bağışlayansın 
Sen ki aşkların en güzelini yaşatansın
Alemleri yaratansın ...
Yüce mevlamsın
Allah'ımsın
ve ben sana deli gibi AŞIĞIM !...




Hilal Doğan

Sırtımdaki kambur

Ne zaman gök yüzüne baksam aklıma efendimizin beni izlediğini görür gibi hissederim .
Bir telaş içinde kendime çeki düzen vermeye çalışırım hemen.
Allah ve Habibinin karşısında utanacak bir hareket yapmaktan korkarım ama bazen şeytanın oyununa
kandığımda oluyor .
Ne zaman yanlışa kapılsam , o an bütün bedenimi bir alev sarar ve ölüm sancısı çekerim .
Ölmekten değil vereceğim hesap korkutur beni , o korku içimde 15 - 20 saniye sürer ,
eğer yarım dakikadan fazla yaşasam o anı , o korku ile can bedenimden ayrılacak sanıyorum.
Tevbe istifar ederek yaradana sığınıp okumasam eminim ruhum bedenimdeki acıya dayanamayıp kopup gidecek .
Tarifi imkansız bu sancıyla ilk defa 90  yılında tanıştım . Benim hayatımda yaşadığım çok kısa bir an bunca yıl
hala sırtımdaki kambur misali taşımak ağır gelsede çaresiz taşıyorum.

Dua ol sar ruhumu , vefalıdır sana sevdam ...

Kır düşerse bir gün saçlarına , vefa 'dandır
Kış erken gelmişse gönlüne , özlem vardır
Kan damlıyorsa yaş yerine , bileyim Yar 'dır
Yudum yudum ak kalbime diyeyim Aşk ' tır


Cuma kutlamaları dörtlüklerimden 02.12.2010

Hilal Doğan

Merhaba Dost

Hasta yatağımda uzanırken penceren bir güneş sızdı içeriye .Gözlerim karanlıktan aydınlığa geçerken kamaştı biraz haliyle .
Sanki aynı olayı yaşamıştım bundan çok uzun yıllar önce .
Telefon sesiyle uyandım sonra baktım güzel bir dost sesi . Dedi gel açılalım engin denizlere , korkma dedi ama
kendiside korkuyordu , belli etmesede .
Teslim olmuştum ben zaten beni yaratan güzel Rabbime , kaderimde ne varsa yaşanacaktı istemesemde .
Beni , bizi ne bekler bu yolda bilmiyorum , ama onu dinlemeyi seviyorum sanırım :)
Bana kalan ona hoş geldin  ve Rabbimin vardır hayrı her işinde demek kalıyor işte ...


1 aralık 2010

Besmele

Her hayrın başıdır ya Bismillah bende söze onla başlayım istedim işte ...




Besmeleyle başlayabilirsen
İnan olur Allah seninle


Sabır ve Ecir dilersen
Mağfireti bolca dile


İman kuvveti dilersen eğer
La ilahe illallah olsun dilinde


Layık olmak dilersen Rabbine
Seni yaradanı daim fikreyle


Hayır vardır dersen her işinde
İnan ve teslim ol sevgiliye


Rahmet ve Bereketini dilersen
Riyasız olarak yürekten söyle


Amel defterin dürülmeden önce
Hak olsun yalnızca gönlünde


Mahkeme_i kübra kurulmadan
Ahlak güzel imanını güçlü eyle


Nizam terazisi kurulduğu günde
İbadetler tartılacak unutup gitme


Rezil olmak istemezsen Mahşerde
Rehber olarak Kuran yeter bana de


Ateşten gömlek giymek istemiyorsan
Hayır demelisin alınan , verilen faize


İbadetlerini yapabilirsen huşu içinde
Mükafatın cennet olur Hakkın izniyle


 Hilal Doğan